Sanatçı Fuat Saka’nın bestelediği, müzisyen Vangelis Zografos’un düzenlemesini yaptığı ‘Göç Senfonisi – Karanlık Sular’ isimli yapıtın dünya prömiyeri İstanbul’da yapıldı. Prömiyer öncesinde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri (İBB) Ekrem İmamoğlu, “Dünya, hepimize yetecek kadar büyük. Biz kâfi ki barışı, kardeşliği, eşitliği savunalım. Bugün burada olacağı üzere, daima bir ağızdan barış ve kardeşlik türküleri söyleyelim. Sesimiz, savaş isteyenlerin seslerini bastırsın” dedi.
Fuat Saka’nın bestelediği “Göç Senfonisi – Karanlık Sular” dinleyicileriyle buluştu. Bestesi Saka’ya, düzenlemesi Vangelis Zografos’a ilişkin olan, tarih boyunca insanlığın en değerli problemlerinden göçü ve tesirlerini yansıtan yapıtın dünya prömiyeri, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda yapıldı.
CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Köln Belediye Lideri Henriette Reker, CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Kadir İnanır da Saka’nın “senfonik eserini”, İstanbullularla birlikte dinledi. Prömiyer öncesinde kısa bir konuşma yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Çok özel bir buluşmadayız”
“Bugün burada, o ve onun dostlarıyla ortaya koyduğu, bence çok özel bir buluşmadayız. Göç, tarih boyunca insanlığın en kıymetli gündemlerinden biri olmuştur. Göçler, dünyayı değiştirip dönüştürmüştür. Kimi vakit farklı kültürlerin kaynaşması, yeni gelişmelerin dünyaya yayılması üzere olumlu tesirleri olsa da bir öbür yandan da çatışmalar, yıkımlar, vefatlar ve acılara da yol açmıştır. Tarih boyunca göçün nedenlerine baktığımızda savaşlar, baskılar, iklim değişikliği, açlık, kıtlık, afetler üzere birçok neden görüyoruz. Kendi vatanında, topraklarında hayat imkanları kısıtlı olanlar daha düzgün bir hayat arayışıyla yeni ve birden fazla vakit da çok güçlü seyahatlere çıkıyorlar.
“Süreç güzel yönetilmediğinde neler yaşanabildiğini gözlemliyoruz”
Yakın coğrafyamızda büyük acılar ve savaşlar yaşanıyor. Beşerler konutlarını, kentlerini, hatta sevdiklerini geride bırakarak farklı ülkelere göç etmek, sığınmak durumunda kalıyorlar. Büyük trajediler ve travmalar yaşanmaya devam ediyor. Biz de İstanbul’da ve Türkiye’de birçok göçmeni konuk ediyoruz. Yeterli planlanmış bir göç siyaseti olmadığında, ahenk stratejileri geliştirilmediğinde, sosyo-ekonomik bir altyapı oluşturulmadığında yani süreç düzgün yönetilemediğinde neler yaşanabildiğini ne yazık ki yakından gözlemleyebiliyoruz.
“Müzik, yaraları sarar, travmaları iyileştirir”
Dünya, hepimize yetecek kadar büyük. Biz kâfi ki barışı, kardeşliği, eşitliği savunalım. Kendimiz için ne istiyorsak, komşumuz için de birebirini isteyelim. Bugün burada olacağı üzere daima bir ağızdan barış ve kardeşlik türküleri söyleyelim. Sesimiz, savaş isteyenlerin seslerini bastırsın. Müzik çok güçlü, üniversal bir lisan. Yaraları sarar, travmaları düzgünleştirir, farklılıkları buluşturur. Sanatın birleştirici gücü, barış uğraşında en pahalı varlığımız. Bu açıdan tarihlerinde göç kıssası olan iki ülkenin sanatkarlarının Fuat Latife, Cihan Yurtçu ve Türk müzisyenlerin, Yunan meslektaşları aranjör Vangelis Zografos, şef Anastasios Symeonidis, solist Ioanna Forti ve Zacharias Spyridakis’in tıpkı sahnede bir ortaya gelerek, bir göç senfonisi seslendirmesini çok değerli buluyorum. ‘Göç Senfonisi – Karanlık Sular’ konseri için Sayın Fuat Saka’ya ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Tüm dünyada barışın ve huzurun hâkim olmasını tüm kalbimle diliyorum.”
