ANKARA – Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ, Cumhur İttifakı’nın Meclis’e getirdiği, toplumsal medya ve internet haberciliğine dönük düzenlemeler içeren kanun teklifine “Ben yaparsam bu maddeyi hepiniz onaylayacaksınız. Saddam’ın, Kaddafi’nin ve Hitler’in dünyasından ne farkı var bunun” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen yasa teklifine karşı birçok medya kuruluşunun yanı sıra Gazete Duvar’a da ziyarette bulunan Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcıları Selçuk Özdağ ile Ayhan Sefer Üstün, kelam konusu kanun tekfine karşı medya kuruluşlarının yanında oldukları iletisini verdi.
‘KOMİSYONA İNSANLARI SEMBOLİK Mİ ÇAĞIRDINIZ?’
Ziyaret kapsamda konuşan Selçuk Özdağ, kamuoyunda ‘sansür yasası’ olarak da bilinen yasa teklifinin Meclis’e sunulduğu andan itibaren hassaslık gösterdiklerini tabir ederek, şunları söyledi: “Bu yasa teklifi komiteye gitti ve olduğu üzere geçti. Kuruldan geçerken de hükümet kanadı Yargıtay’dan sunum yapması için üye istedi. Kurulda Yargıtay üyesi, düzenlemedeki 29. husus için çok muğlak olduğunu, yargının işini zorlaştıracağını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da Türkiye’nin hatalı bulunabileceğini söyledi. Bu sözlere karşılık olarak da bir MHP milletvekili tarafından ‘boş yapma’ sözlerine yer verdi. Ben yaparsam bu maddeyi hepiniz onaylayacaksınız. Saddam’ın, Kaddafi’nin ve Hitler’in dünyasından ne farkı var bunun. O vakit neden çağırdınız bu insanları, sembolik mi çağırdınız?”
‘KANUN ZEHİRLİ ELMA ŞEKERİ’
Türkiye’nin her geçen gün hukuk devleti olma özelliğinden uzaklaşarak otoriterleştiğini belirten Özdağ, ülkenin kelam konusu düzenleme ile de bir kanun devleti haline dönüştürülmek istendiğini söyledi. Özdağ, internetin bir yasal düzenlemeye muhtaçlığı olduğunu, lakin internet medyasını azaltmak ve yazılı medyayı büsbütün öldürmek üzere bir düzenlemenin ‘zehirli elma şekeri’ olarak sunulduğuna dikkat çekerek, “Yasa teklifinde gördüğümüz 29. husus ve lokal medyaya dönük basın ilanlarının kısıtlanmasının öngörülmesi düzenlemesi bize nazaran sakıncalıdır. Bu yasa teklifi büsbütün ‘hapsetme yasası’ olarak değerlendirilebilir” tabirlerini kullandı.
Ayhan Sefer Üstün de düzenlemenin yasalaşması durumunda Anayasa’ya muhalif bir kanun çıkmış olacağına vurgu yaparak, “Söz konusu kanun teklifi Anayasa’daki söz ve basın hürriyetine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da karşıt bir düzenleme. Kanunun getireceği uygulamalar da büyük mağduriyetlere, hukuksal itilaflara sebebiyet verecek. Yol yakınken bu tekliften dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. (DUVAR)
