Ertuğrul Özkök, “Pazar Mektubu” başlığı altında, yazdığı ve “newsletter” olarak paylaştığı yazısında bugün, Netflix’teki belgeleseli tartışmalara neden olan Fatih Terim’in GQ mecmuasının çekimi için 4 günlüğüne Katar’a gideceğini yazdı. Özkök, yazısında Vatan Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek’in Mandarin Oriental Bosphorus Otel’de 60 iş insanını Rusya’dan gelen 20 kişilik bir heyetle buluşturacağını duyurdu. Özkök buluşmaya kendisinin de davet edildiğini belirtti.
Özkök’ün “Fatih Hoca 4 günlüğüne nerede kapak olacak; Perinçek’in lüks Mandarin masasına hangi 60 iş insanı oturacak?” başlıklı yazısı şöyle:
Fatih Hoca 4 günlüğüne nerede kapak olacak; Perinçek’in lüks Mandarin masasına hangi 60 iş insanı oturacak?
Bugün Pazar…
Genel yayın direktörlüğü yıllarımda en çok bugünü severdim.
Çünkü bütün rakip gazete ve gazeteciler pazar siestasında olduğu için, en hoş haber atlatma günü budur.
O rehaveti muvaffakiyete çevirir, rakiplere mükemmel bir gol atarsınız.
Nitekim bugün de önümde iki haber var.
Fenerbahçeliler, Fenerli Cem Yılmaz’a neden kızdı?
Önce son günlerin en çok konuşulan konusu Fatih Terim belgeselinden başlayayım.
Fenerbahçe topluluğu dün geceden beri Cem Yılmaz’ın Twitter’daki bir paylaşımını konuşuyor.
Fenerbahçeli Cem Yılmaz tweetinde şöyle diyor:
“Netflix’te Terim belgeselini izledim. Tavsiye ederim. Hisli, hoş bir belgesel. Emeği geçenlere teşekkür ederim.”
Tweet yayınlandığı anda ortalık birbirine girdi.
Özellikle Fenerbahçeliler, Fenerbahçeli Cem Yılmaz’a o denli bir yüklendi ki…
Bir Fenerbahçeli olarak bunu anlıyorum.
Anlamadığım Galatasaraylı gazetecilerin yansıları.
Galatasaraylı Cengiz’e TV100’de ne dedim?
Her çarşamba birlikte TV100’de program yaptığım Cengiz Semercioğlu sıkı bir Galatasaraylı.
Geçen çarşamba programda verdi veriştirdi Fatih Hoca’ya…
Keza Fatih Altaylı…
“Buna belgesel denmez” diye girişti.
Bir öteki fanatik Galatasaraylı Rasim Ozan Kütahyalı keza…
Fatih Altaylı’dan bile ileri gitti.
Bense bir Fenerbahçeli olarak Galatasaraylılara daima şunu söyledim.
“Galatasaray tarihinde Fatih Hoca’dan daha büyük bir muvaffakiyet kıssası yazan var mı?
Hatta Türk futbol tarihinin en büyük muvaffakiyet öyküsü de diyebilirsiniz.
İki Avrupa şampiyonluğu bu hikâye… Yani o denli bir masal değil…
Ayrıca Milan üzere bir dünya devini yönetmiş.
Katar’daki o kapak buradakilere kapak olsun
Dün arayıp Fatih Hoca ile sohbet ettim.
Kendisi aleyhine konuşanları pek ciddiye almıyor.
“Önümüzdeki günlerde onlara öbür kimi şeyleri de hatırlatacağım” diyor.
Bu ortada bana bir de haber verdi.
Bu hafta Katar’a gidiyor.
Dünya Kupası öncesi doğal ki bu ziyaret ilgimi çekti.
GQ mecmuası onu kapak yapacakmış. Kapak çekimi için Katar’a gidiyorlarmış ve 4 gün kalacaklarmış.
Belgeseli Netflix’te birinci 30 dakikada kaç kişi izledi?
Fatih Hoca’yı işte bu yüzden de seviyorum.
Kendisine yeminli düşmanlarına verdiği tek karşılığı “başarısı” oluyor.
Rahmetli Süleyman Demirel ve İngiltere Başbakanı Churchill üzere o da yanıtını şöyle özetliyor:
“Hiçbir şey muvaffakiyetin yerini tutamaz…”
Fatih Terim belgeselini yerden yere vurun.
Belgeseli istediğiniz kadar yerden yere vuran ancak muvaffakiyetini gölgeleyemezsiniz.
Yayınlandığı birinci 30 dakikada 14 milyon izlenme ile rekor kırmış…
Varsa daha güzelini yapacak gelsin…
Ne diyor Fatih Hoca’nın billboardlardaki kelamı:
“Hiç bırakmam..Yeter ki bir ihtimal olsun…”
Bu öğlenden sonra aldığım çok lüks yere davet
Şimdi geliyorum asıl pazar bombasına…
Bugün öğlenden sonra Vatan Partisi Genel Lider Yardımcısı Utku Rayhan’dan bir mesaj aldım.
Beni çok değişik bir yerde yemeğe davet ediyor.
İstanbul’un yeni “top lüks buluşma yeri Mandarin Oriental Bosphorus Otel’de…”
Davetin sahibi Vatan Partisi Genel Lideri Doğu Perinçek…
Perinçek bu İstanbul’un en lüks otellerinden birinin en lüks salonlarından birinde 60 iş insanını 20 kişilik bir heyetle buluşturacak.
Rusya’dan gelen 20 kişilik bir heyetle.
Şam’da Esad’la buluşamayan Perinçek, İstanbul’da kimle buluşuyor?
Rus heyetinin başında Rusya Federasyonu Moskova Hükûmeti Dış Ekonomik Alakalar ve Memleketler arası İlgiler Bakanı Sergey Çeryomin var.
Bundan bir müddet evvel Suriye’ye gidip, Esad’la görüşeceğini açıklayan Perinçek nedense Şam’a gidemedi.
Kulis dedikodularına bakılırsa, Ankara’dan birileri bu ziyareti engellemiş.
Çünkü bunu AKP hükûmetinden “rol çalma” olarak görmüşler.
Ancak Perinçek artık daha büyük bir rol çalma işine giriyor güya.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu günlerde bütün dünyada en başarılı görünen alanına giriyor Perinçek.
Türkiye-Rusya ilişkilerine…
Adeta “Burası benim saham” diyor. Açık açık rol çalıyor yani.
MİR kartlarının görüşüldüğü hafta o masaya hangi iş insanları oturacak?
O akşam masada hangi iş insanlarının bulunacağını çok merak ediyorum.
Birinin kim olacağını biliyoruz.
Ethem Sancak…
Ötekiler kim olacak göreceğiz.
Türkiye ve Batı’nın MİR kartlarının konuştuğu şu sırada bakalım hangi iş insanları o masada görünmeyi göze alacak?
Perinçek’in şu tarafını da çok takdir ediyorum.
Yıllardır onunla çok zıt görüşlere sahibiz.
Ama hiçbir vakit beni düşman ilan etmedi.
Bana karşı akreditasyon uygulamadı.
Bunu Türkiye’ni gereksinimi olan bir tavır olarak görüyorum.
Tabii ki ben bütün gazetecilik “Tecessüsümle” orada olacağım.
