Yeni bir araştırmada insanların en eski atalarına ilişkin fosillerin bilim insanlarının düşündüğünden çok daha eski oldukları sonucuna varıldı.
Bayan Ples ismi verilen mağara bayanına ilişkin fosiller, İnsanlığın Beşiği diye bilinen Güney Afrika’daki mağaralarda gömülüydü.
Çağdaş test formülleri, birinci insanların 3,4 ila 3,7 milyon yıl evvel dünyada dolaşmaya başladığını gösteriyor.
Bu yeni takvim, insan evrimine dair bilgileri yine şekillendirebilir.
Aynı vakitte, atalarımızın birinci insanlara evrimi için birden çok yol olduğu manasına geliyor.
Biliminsanları yıllarca, Johannesburg yakınlarındaki Sterkfontein mağaralarında bulunan Australopithecus africanus‘un, 2,6 milyon yıldan daha genç olduğunu düşündü.
Mağarada, dünyanın her yerinden daha çok birinci insan kalıntıları bulundu. Buna, 1947’de bulunan ve Bayan Ples lakabı verilen neredeyse tam kafatası da dahil.
Smithsonian Müzesi’ne nazaran iki eli üzerinde yürüyen cins, çağdaş insanlara kıyasla çok daha kısaydı. Erkeklerin ortalama uzunluğu 138 santim, bayanların ise 115 santimdi.
Ancak yeni radyoaktif tarihleme teknikleriyle Bayan Ples’in ve etrafında bulunan kalıntıların, düşünülenden bir milyon yıl daha eski oldukları tespit edildi.
Araştırmacılar, fosillerin etrafındaki çökeltide bulunan, mağaraya düşmeden evvel kozmik ışınlara maruz kalan taşlarda oluşan az bir izotopu test ediyor.
Daha evvel Australopithecus africanus‘un, 2,2 milyon yıl evvel zati dünyada dolaşan insanoğlunun atası homo genus’a evrilmek için çok genç olduğu düşünülüyordu.
Bu yeni bulgularla, evrimsel süreçteki bir milyon yıllık boşluk doldu ve Bayan Ples ve ilişkin olduğu tıbbın birinci insanların atası olma ihtimali doğdu.
Sonuç olarak, Afrika’da bulunan 3,2 milyon yaşındaki Australopithecus afarensis tipindeki maymunsu Lucy ile tıpkı periyotlarda dünyada yaşayan çeşitlerin çok uzun müddettir birinci insanların atası olduğuna inanılıyordu.
Uzmanlar bu yenilenen takvimle, iki cinsin etkileşime girip, üremiş olabileceğini ve insanların nereden geldiğine dair fotoğrafın karmaşıklaştığını söylüyor. Ayrıyeten, tek bir evrim çizgisinden gelmemiş olabileceğimizi vurguluyorlar.
Çalışmaya katılan Fransız uzman Laurent Bruxelles “Yani aile ağacımız bir çalılık gibi” dedi.
