Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şenlik Mahallesi’nde yaşayan E.O, 21 Haziran Salı günü 14 yaşındaki H.G isimli bir çocuğu oturdukları sitenin bahçesinde darp etti.
Anne ve baba, çocuklarının darbedildiğinin haberini aldıktan sonra olaya müdahale etti. Çocuğun ebeveynlerine de hakaret eden E.O., kısa müddet sonra eline bıçak alarak aileyi tehdit etti. E.O. olay yerine gelen polis tarafından gözaltına alındı fakat sözünün akabinde hür bırakıldı.
Bunun üzerine ailenin avukatı Mehmet Kaya, E.O.’nun hür bırakılmasına itiraz etti. Kaya’nın itirazı sonrasında E.O, tekrar gözaltına alınıp tutuklanma talebiyle adliyeye sevk edildi. Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi ise E.O’nun tutuklanmasına karar verdi.
Tutuklama kararının değerli olduğunu belirten Kaya, karara ait şöyle konuştu, “Basında sık sık ‘küçüğe fizikî şiddetin cezası para cezası’ halinde haberler okumaktayız. Halbuki ceza mevzuatımızda küçüğe karşı fizikî şiddet re’sen soruşturmaya doğal ve kabahatin nitelikli hallidir. Şiddet kavramını fizikî şiddet, ruhsal şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddet olarak kategorize etmek mümkündür. Lakin kendisini savunamayacak durumda olan küçüklerin sıklıkla karşılaştığı şiddet tipi fizikî ve ruhsal şiddettir. Fizikî şiddet hepimizin bildiği üzere bedensel ziyanlara ve ardından dolaylı yoldan ruhsal ziyana yol açan fiziki müdahaleler bütünüdür. Ruhsal şiddet ise fizikî şiddetle birlikte uygulanabildiği üzere tek başına da baskı kurmak, korkutmak, küçük düşürmek ve aşağılamak saikleriyle yapılabilir.”
‘EMSAL OLACAK BİR KARARA DÖNÜŞECEKTİR’
“Fiziki yahut ruhsal şiddet çocuklara yönelik olarak uygulandığında tesirler yetişkinlere nazaran daha ağır sonuçlar doğurabilir” diyen Kaya, “Örneğin bir yetişkine yönelik kelamlı hücumda bulunulması ve tehdit hatasının işlenmesi ile bir çocuğa birebir haksız fiilde bulunması doğurduğu tesir bakımından farklı olacaktır. Örneğin, yetişkin bir bireyin maruz kaldığı kolay nitelikteki bir haksız hareket minik bir yavrunun kâbuslar görmesine, psikolojisinin bozulmasına, lisanının tutulmasına dahi sebep olabilir. Bu nedenledir ki, Türk Ceza Kanunu ve öteki yasal mevzuatlarımızın hazırlanmasında kendisini savunamayacak durumda olan kimselere ve çocuklara yönelik olarak işlenen cürümler daha ağır cezaları doğurmaktadır. Keza ailenin korunması ve bayana karşı şiddetin önlenmesi hakkındaki mevzuatımızda da çocuklara yönelik alınabilecek güvenlik önlemleri de üst seviyededir. Çocuğa yönelik bir kabahat işlendiğinde bu nedenle çok boyutlu ele alıp kıymetlendirmek ve bu hatayla çaba etmek gerekir. Bu bahiste ısrarlı ve dengeli bir türel yaklaşım bu olayda da görüldüğü üzere sonuç alıcı ve emsal olacak bir karara dönüşecektir” tabirlerini kullandı.
