Karar gazetesi muharriri Ahmet Taşgetiren, adalet kavramının en çok muhafazakâr topluluğun değer vermesi gerektiğini belirterek, “Kur’an “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin…” (Maide, 8) diye sesleniyor. “Allah için” deniyor, “Sakın ha “ deniyor.
Bugün, ya da bir müddettir, kimi insanları, kümeleri yargılarken Kur’an’ın bu ihtarlarının aklımıza geldiğini söylemek sıkıntı. İktidarın aklına geldiğini söylemek sıkıntı, haydi onlar, “siyaset böyle” deyip işin içinden çıkıyor, toplum olarak bize ne oluyor? Biz neden içimizde bu hukuksuzlukları yasallaştırma üzere bir vebal üstleniyoruz?” diye yazdı.
AKP’nin yola “Adalet” ve “Kalkınma” diye yola çıktığına işaret eden Taşgetiren, ““Kalkınma” ayağı ekonomiyi ilgilendiriyor. Orada da halk ile iktidar ortasında çok net bakış farklılığı var. Vatandaş çok perişan.
“Adalet” alanı ise “muhafazakarlık” tezindeki bir siyasi iktidar ismine ideolojik bir yere çakılış manasına geliyor. Adalet sorun yumağı.
Yargı alanı en vahim sorunu “siyasi operasyon aracına dönüşme” noktasında yaşıyor. KHK hukuksuzluğu ve “yargısız infazları” bir yandan, kimi siyasi davaları “intikam aracı haline getirme” öbür yandan, bu devir, maalesef, maalesef, geçmiş çarpık uygulamaların yanına yerleşmiş bulunuyor.
Bu uygulamaların yarınlarda emsal teşkil etmesini ister miydik? Bir siyasetçimizin yıllarca tutuklu olarak cezaevinde tutulmasını, bir sivil toplum örgütü mensubumuzun, sadece içerde tutmak için, peş peşe dava üretimi ile boğuşmasını ister miydik?” tabirlerini kullandı.
Yazının tamamı