15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası çıkartılan Kanun Kararında Kararname (KHK) ile kamu vazifesinden ihraç edilme ve açığa alma süreçleri devam ediyor. Sıhhat Bakanlığı da 375 Sayılı Kanuna dayanarak, bakanlıkta çalışan bir müfettişi açığa aldı. Lakin açığa alma sürecinde heyet kararının bildiriminde yer alan bilgiler dikkat çekti. Zira karara imza atan heyet üyelerinin isim ve soy isimleri tebligattan silinerek taraflara bildiri edildiği ortaya çıktı.
KARARA İMZA ATANLAR YOK
Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan kamu çalışanı bir sabah uyandığında tebligat gördü. Tebligatı açıp okuyan kamu çalışanı, misyondan uzaklaştırıldığını öğrendi. Tebligatta yer alan bilgilere nazaran bu kişi 375 Sayılı Kanunu’nun 35. Maddesi’ne dayandırılarak açığa alındı. Münasebet olarak da ‘irtibat’, ‘iltisak’ üzere bilgiler yer aldı. Misyondan uzaklaştırıldığını öğrenen bakanlık çalışanı, kendisi üzere birkaç çalışma arkadaşının daha bu halde vazifeden uzaklaştırıldığını öğrendi. Açığa alınan kamu çalışanının sayısı ise şimdi net olarak bilinmiyor.
KARARDA 7 İMZA BULUNUYOR
Taraflara bildiri edilen resmi evrakta açığa alma sürecine imza atan 7 üye bulunuyor. Lakin bu sürece onay veren 7 üyenin isim ve soy isimleri resmi evraktan silinerek, yalnızca imzaları görünecek biçimde bildirim edildi. Durumu fark eden kamu çalışanları tebligatı HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’ne ileterek yaşananların hukuksuz olduğunu söyledi.
‘SON ÖRNEĞİNİ SIHHAT BAKANLIĞI’NDA GÖRDÜK’
Gergerlioğlu, açığa alma süreçlerine imza atanların isimlerini ve soy isimlerini silmesine reaksiyon göstererek Sıhhat Bakanlığı’na seslendi.
“OHAL güya bitti lakin hala OHAL vicdansızlığının, zalimliğinin, keyfiliğinin devam ettiğini görüyoruz” diyen Gergerlioğlu, “İktidar hakikaten ülkenin hukuk devleti olmadığıyla ilgili ısrarla inatlı bir belgeleme çalışması yapıyor. Tüm ülkeler olağanda demokratik standartlarını geliştirmeye çalışır lakin bizim ülkede iktidar, hukukta geriye gitmek için ne yapacağını bilemiyor. İnanılmaz örnekler sergiliyor… 375 Sayılı KHK’nin süreksiz 35. Unsuru binlerce insanın canını yakmaya devam ediyor. Beşerler, KHK’lerle yüzbinlerce kişinin atıldığı ve daha sonra bunun bittiğini düşünüyor. Lakin durum bu türlü değil… İhraçlardan sonra hala on binlerce insan, çeşitli bakanlıklar tarafından vazifesinden ihraç ediliyor. Bu ihraçlar uyduruk ihbarlarla bir amirinin üst amirine yaranma isteğiyle olabiliyor. Bunun son örneğini de Sıhhat Bakanlığı’nda gördük. Bakanlıkta uzun bir müddet müfettiş olarak çalışan görevlilerin maalesef ‘hakkınızda üyelik, iltisak üzere ithamlar var. Bunlardan rastgele biri konusunda savunma verin’ yazısıyla beşerler açığa alındı” tabirlerini kullandı.
‘UTANÇ İÇİNDE İSİMLERİNİ GİZLİYORLAR’
Gergerlioğlu, taraflara bildiri edilen yazı hakkında şunları söyledi: “Yazıya baktığımızda utanç verici bir yazı olduğunu gördük. Birinci evvel bireylere hata belirleyip akabinde ‘hadi bakalım hatalı olmadığınızı ispatlayın’ halinde bir karşılık istiyorlar. Yani evvel as, sonra yargıla formunda İstiklal Mahkemeleri üzere davranıyorlar. Bu yazıların bir konsey kararıyla bildirim edildiğini gördük. Kararda da yetkililerin isimleri kapatılarak taraflara bildirim edildi. İnanılmaz bir halde, imza atan yetkililer isimlerinin kapatılarak bildiri edilmesini istemiş. Hem yargısız infazla bu beşerler işten atılıyor hem de ‘terörist olmadığınızı ispatlayın’ diyorlar. Muhakkak ki bunu yapanlar bir utanç içinde isimlerini gizlemek istiyorlar. Bu hukuk devletinde olmayacak bir şey. Utanç verici bir durum… Devlet ciddiyeti hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı ancak AKP MHP Cumhur, zulüm ittifakında bu da yapıldı.”
KOCA’YA SORULAR: TÜZEL SORUMLULUKTAN KAÇINMAK İÇİN Mİ?
Gergerlioğlu, mevzuyu Meclis gündemine de taşıyarak Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’ya bir dizi soru sordu:
– 375 sayılı KHK ile ihraç edilen sıhhat işçisi sayısı kaçtır?
– 375 sayılı KHK çerçevesinde Bireyler kabahat isnadı yapılmadığı soruşturmaların subjektif çerçevede ilerletildiği argümanı yanlışsız mudur?
– Hangi somut suçlama ile sorgulandığını bilmeyen bir memurun kendini savunmasının mantıklı bir münasebeti var mıdır?
– Hali hazırda 375 sayılı kanun çerçevesinde soruşturması devam eden memur sayısı kaçtır?
– İhraç edilen memurlara gönderilen yazı da kararı veren şahısların isimlerinin silinerek bildiri edildiği argümanı yanlışsız mudur?
– Bu tez doğruysa kamu vazifelileri bu biçimde bir sürece neden başvurmuştur?
– İhraç eden kamu vazifelilerinin kendilerini tüzel sorumluluktan korumak için bu halde bir sürece başvurdukları savı hakikat mudur?
– 375 sayılı kanun ile kamu vazifelilerinin tehdit edilmek suretiyle kanunsuz buyrukları yerine getirmesinin sağlanmaya çalışıldığı tezi yanlışsız mudur?